ÜTOPYA

Sadece birkaç dakikanızı ayırarak sitemize
üye olabilirsiniz Wink

Join the forum, it's quick and easy

ÜTOPYA

Sadece birkaç dakikanızı ayırarak sitemize
üye olabilirsiniz Wink

ÜTOPYA

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ÜTOPYA

Ütopik olan Her Şey Burada !


5 posters

    Atamızın Anıları

    MusicİsLife.
    MusicİsLife.
    Süper moderetör
    Süper moderetör


    Mesaj Sayısı : 181
    Rep gücü : 299
    Reputation : 0
    Kayıt tarihi : 15/08/10

    Atamızın Anıları Empty Atamızın Anıları

    Mesaj tarafından MusicİsLife. Ptsi Ağus. 16, 2010 11:04 pm

    Burada aralıklı olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün anılarından bulduklarımı paylaşacağım. Siz de paylaşabilirsiniz. (:
    YENİLSEYDİK SORUMLU BEN OLACAKTIM

    Bir aralık konu İstiklâl Savaşı'na geldi. Dikkat ettim, Binbaşılar dahil her komutanın hangi birliğe komuta ettiğini, nerede bulunduğunu, -bir gün önce olmuş gibi- hatırlıyordu. O savaş ki araç, gereç, personel kıtlığı bugün güç tasavvur edilirdi. Tümenlere binbaşılar, Kolordulara yarbaylar komuta ediyordu! Fakat, bu kadro canını dişine takmış bir ekipti. Var olmak ya da olmamak bu savaşın sonucuna bağlıydı. 30 Ağustos bu ruh haletinin eseriydi. Böyle bir dramı, hem yazarı, hem baş aktörünün ağzından dinlemek müstesna bir mutluluktu. O anılar Ata'yı coşturdukça coşturuyordu. Anlatmalarında abartma yoktu. Ama bu anlatış öylesine canlı, öylesine plastikti ki, hepimiz heyecandan heyecana sürükleniyorduk. Anlatışlarını şöyle bağladı:
    - İşte büyük zafer böyle ortak bir eserdir. Şerefler de ortaktır.

    Bu alçakgönüllülük şaheseriyle konunun kapanacağını tahmin ediyorduk. Bu arada Atatürk bir duraklama yaptı. Sonra içine dönük, adeta kendisiyle konuşur gibi ilave etti:
    - Ama yenilseydik sorumluluk ortak olmayacak yalnız bana ait olacaktı.

    Bu belagat karşısında gözyaşımı tutamadım. Tarihin, zaferleri kendine maleden, yenilgileri ise maiyetine yükleyen sahte kahramanlarını hatırladım.

    Ord. Prof. Sadi IRMAK

    Kaynak: Sadi Irmak, Ord Prof. - Atatürk'ten Anılar, 1978
    MusicİsLife.
    MusicİsLife.
    Süper moderetör
    Süper moderetör


    Mesaj Sayısı : 181
    Rep gücü : 299
    Reputation : 0
    Kayıt tarihi : 15/08/10

    Atamızın Anıları Empty Geri: Atamızın Anıları

    Mesaj tarafından MusicİsLife. Salı Ağus. 17, 2010 8:37 pm

    YANINA ALDIĞI İLK ER

    O, Samsun'a çıktığı zaman, üstü başı yırtık, postalları patlamış, silahsız bir er gördü. Yüzünün rengi bakıra dönmüş, yağlan eriyip kemik ve sinir kalmış bu Türk askeri ağlıyordu. O'na sordu:
    - Asker ağlamaz arkadaş, sen ne ağlıyorsun?
    Er irkildi, başını kaldırdı. Bu sesi tanıyordu ve bu yüz ona yabancı değildi. Hemen doğruldu ve Anafartalar'daki Komutanını çelik yay gibi selamladı.
    - Söyle niçin ağlıyorsun?
    İç Anadolu'nun yanık yürekli çocuğu içini çekti:
    - Düşman memleketi bastı, hükümet beni terhis etti. Silahımızı elimizden aldı. Toprağıma giren düşmanı ne ile öldüreceğim? Kemal Atatürk, er'in omzuna elini koydu:
    - Üzülme çocuğum, dedi. Gel benimle!
    Ve Samsun deposunda giydirilip silahlandırarak yanına aldığı ilk er bu Mehmetçik oldu.

    Burhan Cahit MORKAYA
    MusicİsLife.
    MusicİsLife.
    Süper moderetör
    Süper moderetör


    Mesaj Sayısı : 181
    Rep gücü : 299
    Reputation : 0
    Kayıt tarihi : 15/08/10

    Atamızın Anıları Empty Geri: Atamızın Anıları

    Mesaj tarafından MusicİsLife. Cuma Ağus. 20, 2010 2:52 pm

    İNANMAYANLAR DA HAKLIYDILAR

    Mustafa Kemal realist bir liderdi. Lekelemelerin politika kadrosunu nasıl daraltacağını ve kendisini bir avuç partizan takımı elinde bırakacağını düşünerek, açıkça bir suç işlemiş olanlar dışında yalnız kişisel değerlere saygı gösterdi. Sicil yoklamalarına rağbet etmedi. Bir gün bana:
    - Kuva-yı Milliye'ye inanmayanlar da inananlar kadar haklı idiler, demişti.

    Falih Rıfkı ATAY

    Kaynak: Falif Rıfkı Atay - Mustafa Kemal, Mütareke Defteri, 1955
    MusicİsLife.
    MusicİsLife.
    Süper moderetör
    Süper moderetör


    Mesaj Sayısı : 181
    Rep gücü : 299
    Reputation : 0
    Kayıt tarihi : 15/08/10

    Atamızın Anıları Empty Geri: Atamızın Anıları

    Mesaj tarafından MusicİsLife. Cuma Ağus. 20, 2010 2:53 pm

    TÜRK ORDULARI BAŞKUMANDANIYIM

    Afyonkarahisar'ın hatlarının çözülmesi sonunda birkaç Yunanlı tutsak, geceleyin Mustafa Kemal'in çadırına getirilmişti. Bunlardan birisi, Muzaffer Generalin doğup büyümüş olduğu Selanik'ten gelmişti. Yüz, kendisine yabancı gelmediğinden ve üniformasında da hiçbir bellilik görmediğinden kim olduklarını ve rütbelerini sormaya başlamıştı.
    - Binbaşı mısınız?
    - Hayır.
    - Albay mı?
    - Hayır.
    - Korgeneral mi?
    - Hayır.
    - Peki nesiniz?
    - Ben Mareşal ve Türk Orduları Başkomutanıyım! Şaşkınlıktan ağzı açık kalan Yunanlı kekeledi:
    - Bir başkomutanın savaş hattına bu kadar yakın yerlerde dolaşması işitilmiş değil de!..

    General SHERRIL

    Kaynak: General Sherril - Atatürk Nezdinde Bir Yıl Elçilik, 1935
    MusicİsLife.
    MusicİsLife.
    Süper moderetör
    Süper moderetör


    Mesaj Sayısı : 181
    Rep gücü : 299
    Reputation : 0
    Kayıt tarihi : 15/08/10

    Atamızın Anıları Empty Geri: Atamızın Anıları

    Mesaj tarafından MusicİsLife. Cuma Ağus. 20, 2010 2:53 pm

    İZMİR SUİKASTI

    İzmir'de hazırlanan o alçakça suikastın sonuçsuz kalmasından sonra bir gün bize şu olayı anlatmıştı:
    - "Ziya Hurşit'in beni öldürmeye memur ettiği iki zavallı vardı. Sorguları yapıldıktan sonra bunların birisini yanıma çağırdım. Odada kimse yoktu. Kendisine sordum:
    - Sen Mustafa Kemal'i öldürecekmişsin, öyle mi?
    - Evet, dedi. Ben yine sordum:
    - Mustafa Kemal ne yapmıştı ki onu öldürecektin?
    - Fena bir adammış o. Memlekete çok fenalık yapmış. Sonra bize onu öldürmek için para da vereceklerdi.
    - Sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun?
    - Hayır.
    - O halde tanımadığın bir adamı nasıl öldürecektin?
    - Geçerken işaret edecekler, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi. Biz de öldürecektik.
    O zaman cebimdeki tabancayı çıkararak kendisine uzattım:
    - Mustafa Kemal benim, haydi al eline tabancayı, öldür, dedim.

    Herif benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi oldu. Bir süre şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan sonra diz üstü kapanarak hüngür hüngür ağlamaya başladı.

    Yahya Galip KARGI

    Kaynak: Yücel Dergisi, 1948
    MusicİsLife.
    MusicİsLife.
    Süper moderetör
    Süper moderetör


    Mesaj Sayısı : 181
    Rep gücü : 299
    Reputation : 0
    Kayıt tarihi : 15/08/10

    Atamızın Anıları Empty Geri: Atamızın Anıları

    Mesaj tarafından MusicİsLife. Cuma Ağus. 20, 2010 2:54 pm

    MUTSUZ LİDER

    Bir akşam sofrasının hararetli bir döneminde Mustafa Kemal, kişisel özgürlüğünün birçok bölümlerinden yoksun bırakılması acısını hüzün dolu sözlerle şöyle anlattı:

    - "Şimdi siz buradan ayrılır, istediğiniz yerde gezer dolaşırsınız. Benim gözümde bunun ne büyük mutluluk olduğunu bilemezsiniz. Halime bakın, sahip olduğunuz bu özgürlükten yoksunum, cumhurbaşkanıyım ama köşeye atılmış ve özgürlüğü sınırlı bir insanım. Bütün eğlencem, akşamları soframa topladığım arkadaşlara ayrılmıştır. Haydi şimdi buradan ayrılıp bol bol dolaşın, istediğiniz yerlere girip çıkın, arzu ettiğiniz gibi eğlenin. Ben de bunun hayaliyle avunurum." dedi.

    O akşam hepimiz masadan erken ayrıldık.

    Damar ARIKOĞLU
    Kaynak: Damar Arıkoğlu - Hatıralar, 1961
    İpek*~
    İpek*~
    Süper moderetör
    Süper moderetör


    Mesaj Sayısı : 192
    Rep gücü : 335
    Reputation : 7
    Kayıt tarihi : 15/08/10
    Yaş : 28
    Nerden : Marstan =D

    Atamızın Anıları Empty Geri: Atamızın Anıları

    Mesaj tarafından İpek*~ Ptsi Ağus. 23, 2010 8:33 pm

    Paylaşım için teşekkürler.
    Admin
    Admin
    Forum Yöneticisi
    Forum Yöneticisi


    Mesaj Sayısı : 196
    Rep gücü : 1524
    Reputation : 19
    Kayıt tarihi : 14/08/10
    Nerden : Merkürden

    Atamızın Anıları Empty Geri: Atamızın Anıları

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Ağus. 23, 2010 8:34 pm

    Saol cnm =)
    Brownie*
    Brownie*
    Zirvedeki Mod
    Zirvedeki Mod


    Mesaj Sayısı : 573
    Rep gücü : 709
    Reputation : 19
    Kayıt tarihi : 21/08/10

    Atamızın Anıları Empty Geri: Atamızın Anıları

    Mesaj tarafından Brownie* Salı Ağus. 24, 2010 12:46 am

    P.i.s.
    MusicİsLife.
    MusicİsLife.
    Süper moderetör
    Süper moderetör


    Mesaj Sayısı : 181
    Rep gücü : 299
    Reputation : 0
    Kayıt tarihi : 15/08/10

    Atamızın Anıları Empty Geri: Atamızın Anıları

    Mesaj tarafından MusicİsLife. Salı Ağus. 24, 2010 1:58 am

    Önemli değil. Devamı geliyor.

    ASKERLE GÜREŞ

    Bir gezisinde, Kolordu binasının kapısında aslan yapılı bir Mehmetçik gördü. Çağırdı ve güler yüzle sordu:
    - Sen güreş bilir misin?

    Yanındakilerden en kuvvetli görünenlerle Mehmetçiği güreştirdi. Genç asker her zaman üstün geliyordu. Çok neşelendi, ayağa fırladı.

    Ceketini çıkarıp Mehmet'e ense tuttu:
    - Haydi, bir de benimle güreş!

    Katıksız ve temiz Anadolu çocuğu Ata'sının yüzüne hayranlıkla baktı:
    - "Atam," dedi. "Senin sırtını yedi düvel yere getiremedi. Bir Mehmet mi bu işi başarır?"

    Gözleri doldu ve ağlamamak için gülmeye çalıştı.

    Tahsin UZER

    Kaynak: Millet Dergisi, 1946
    Brownie*
    Brownie*
    Zirvedeki Mod
    Zirvedeki Mod


    Mesaj Sayısı : 573
    Rep gücü : 709
    Reputation : 19
    Kayıt tarihi : 21/08/10

    Atamızın Anıları Empty Geri: Atamızın Anıları

    Mesaj tarafından Brownie* Salı Ağus. 24, 2010 1:59 am

    Bunu biliodum gerçekten çok harika =)
    MusicİsLife.
    MusicİsLife.
    Süper moderetör
    Süper moderetör


    Mesaj Sayısı : 181
    Rep gücü : 299
    Reputation : 0
    Kayıt tarihi : 15/08/10

    Atamızın Anıları Empty Geri: Atamızın Anıları

    Mesaj tarafından MusicİsLife. Salı Ağus. 24, 2010 2:00 am

    Evet kesinlikle (:
    MusicİsLife.
    MusicİsLife.
    Süper moderetör
    Süper moderetör


    Mesaj Sayısı : 181
    Rep gücü : 299
    Reputation : 0
    Kayıt tarihi : 15/08/10

    Atamızın Anıları Empty Geri: Atamızın Anıları

    Mesaj tarafından MusicİsLife. Salı Ağus. 24, 2010 11:20 pm

    Bir yeni anı (:

    ABDÜLHAMİD

    1937 yılında idi. Yaz aylarından biri. Doğrudan doğruya kendi kontrolündeki bir gazetede "Makedonya" adlı bir eserim tefrika ediliyordu. Bir akşam üstü Başyaver Celâl (Üner) Bey beni telefonla aradı. Dolmabahçe Sarayı'na davet edildim. Ve Saraya gidince de, hemen hiç bekletilmeden, üst kata çıkarıldım. Bir kapı açıldı, kendimi Büyük Adamın karşısında buldum. Saygılarımı bildirince, belli bir iki nezaket cümlesi ile beni okşadı. Sonra:
    - Yazını okuyorum, dedi. Hürriyetin ilân edildiği zaman küçük bir çocuk olman lâzım. Fakat kutlarım, o günleri iyi canlandırıyorsun. Yalnız Abdülhamid'i hiç sevmediğin belli.

    Biraz durdu. Elindeki bir renkli kalemi, önünde açık duran kalın ciltli bir Fransızca kitaba dikine vurarak düşünür gibi oldu. Ben susuyordum. Bu hal bir iki dakika devam etti. Sonra birdenbire şu sözler çıktı ağzından:
    - Sevme Abdülhamid'i! Yine de sevme! Fakat sakın anısına hakaret edeyim deme. Senin kuşağın biraz daha ölçülü kararlar vermeye alışmalı. Bak çocuk! Kişisel kanımı kısaca söyleyeyim: Tecrübe göstermiştir ki, toprakları üstünde yaşayan insanların çoğunun durumu kuşkulu ve sınırları yalnız düşmanlarla çevrili bir büyük devlette, Abdülhamid'in yönetimi büyük hoşgörüdür. Hele bu yönetim on dokuzuncu yüzyılın son yıllarında uygulanmış olursa...

    Bunun üzerine ayrılmama müsaade buyurmuşlardı. Saygılarımı tekrarlayarak huzurundan uzaklaştım.

    Nizamettin Nazif TEPEDELENLİOĞLU

    Kaynak: Hürriyet Gazetesi, 31.07.1958
    Brownie*
    Brownie*
    Zirvedeki Mod
    Zirvedeki Mod


    Mesaj Sayısı : 573
    Rep gücü : 709
    Reputation : 19
    Kayıt tarihi : 21/08/10

    Atamızın Anıları Empty Geri: Atamızın Anıları

    Mesaj tarafından Brownie* Çarş. Ağus. 25, 2010 12:03 am

    Tesekkürler cnm
    *FındıkKurdu*
    *FındıkKurdu*
    Yeni Üye
    Yeni Üye


    Mesaj Sayısı : 39
    Rep gücü : 44
    Reputation : 1
    Kayıt tarihi : 24/08/10
    Yaş : 27

    Atamızın Anıları Empty Geri: Atamızın Anıları

    Mesaj tarafından *FındıkKurdu* Perş. Ağus. 26, 2010 6:53 pm

    pit cnm:)

      Forum Saati Cuma Kas. 22, 2024 11:44 am